Tanzimat Edebiyatı (1860-1896)
Tanzimat Dönemi Siyasi Durumu
Siyasi ve toplumsal hayatta ortaya çıkan bu gerileme edebi hayatta da kendini göstermiştir.3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunan Tanzimat Fermanı(Gülhane Hattı Humayunu) ile hem siyasi hem de edebiyat alanında yeni bir dönem başlamıştır.
Tanzimat Edebiyatının başlangıcı , Tercüman-ı Ahval gazetesinin 1860’daki yayın hayatına başlaması kabul edilir. Tanzimat ile birlikte Türk edebiyatına yeni türler girmiştir ve bu dönemde Batı’dan çeviriler yapılmış ya da ilk örnekleri verilmiştir.
Tanzimat Dönemi Edebi Türleri
Roman-Hikaye
Tiyatro
Şiir
Tanzimat şiirinde dört ana tema vardır;
- Sosyal temalar: medeniyet, akıl, kültür, hürriyet, adalet, eşitlik, vatan, millet
- Metafizik temalar: varlık, yokluk, Allah, ölüm, madde, ruh
- Aşk teması: Divan edebiyatındaki soyut ve platonik aşk yerine ete kemiğe bürünmüş aşk anlatılır.
- Tabiat teması: Mazmunlarla anlatılan soyut tabiat yerine somut bir tabiat işlenmiştir.
Gazete
İlk gazete 1831 yılında çıkarılan Takvim-i Vakayi’dir Bu resmi bir gazetedir. Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazete olup 1840 yılında İngiliz William Churchill yayınlanmaya başlanmıştır.
İlk özel gazete ise Şinasi ve Agah Efendi’nin birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval’dir. Daha sonra Şinasi tek başına 1862 tarihinde Tasvir-i Efkar adlı gazeteyi çıkarmaya başlamıştır. Bu gazete bir zaman sonra Namık Kemal tarafından yönetilmeye başlar. Bu gazete dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret (1869), İbret (1867) adlı gazeteler çıkarılır.
TANZİMAT EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ
1-Tanzimat edebiyatı sanatçıları divan edebiyatında
bulunan bazı türleri (şiir, tarih, mektup)geliştirmiş bunun yanı sıra ise batı
edebiyatından yeni türleri (makale, roman, hikaye, tiyatro, anı, eleştiri)
edebiyatımıza sokmuşlardır.
2-Tanzimat
edebiyatının özellikle ilk dönem yazar ve sanatçıları Fransız devrimci
yazarlarından (j.j.Rousseau, Montesqiue, vb.)yazarların etkisinde kalmışlardır.
Bu görüşlere bağlı olarak hak, adalet, hürriyet, eşitlik, vatan, millet gibi
kavramları ülkede yaymaya çalışmışlardır.
3-Tanzimat
edebiyatı sanatçıları iki kuşağa ayrılır:
a)Toplum için sanat
anlayışını benimseyenler Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi
b)Sanat, sanat için
görüşünü benimseyenler Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tahran, Sami
Paşazade Sezai
4-Tanzimat edebiyatı sanatçıları batılı yazarların etkisiyle
klasisizmin etkisinde(Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Ali Bey)romantizmin
etkisinde (Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi,
Abdülhak Hamit Tahran)realizmin etkisinde (Beşir Fuad, Sami Paşazade
Sezai, Nabizade Nazım) eserler vermişlerdir. Ama bu dönemde bu akımların
kuralları tamamen uygulanmamıştır.
5-Tanzimat edebiyatı seçkin kesim için değil halk tabakası
için ortaya getirilmiş bir edebiyattır ama Tanzimat edebiyatının ikinci dönem
yazar ve şairleri bu görüşten uzaklaşmışlardır.
6-Halk için yazma
düşüncesinin bir sonucu olarak çoğu yazar konuşma diline yönelmek gerektiğini
savunmuş ama hiçbiri eski alışkanlıklarından kopamamışlardır.
7-Tanzimat
edebiyatında en büyük yenilik nesirde anlatımın kuruluşunda yapılmıştır.Amaç
hüner göstermek değil halka bir şeyler vermek olmuş bu nedenle kısa anlatım
tercih edilmiştir.
8-Nesirde ilk defa
noktalama işareti kullanılmıştır.
9-Şiirin konusu
genişletilmiş günlük hayatla ilgili her türlü konu şiirin konusu olmuştur.
10-Beyitlerin başlı
başına bir bütün olmasından vazgeçilmiş şiirin bütününde bir anlam bağının
olmasına dikkat edilmiştir.
11-Şiirde aruz ölçüsünün kullanılmasına devam edilmiş olup
hece ölçüsünün Türklerin milli ölçüsü olduğu savunulmuş başarısız bir iki
denemeden ileriye gidilememiştir.
12-Dilden yabancı
kelimelerin atılmaya başlanması Türkçe’nin aruz kalıbına uydurulmasını
zorlaştırmış bu nedenle nazımda eski kelimelerin kullanımına aynen devam
edilmiştir.
Tanzimat Şair ve Yazarlarının Ortak Özellikleri
1-Hepsi batıcı ilim ve fen taraflısı gelişmeyi
isteyen aydınlardır.Yurdu gerilikten kurtarmak isterken Türk halkının manevi
değerlerine de bağlı görünürler.Hepsi dindardır.Din hükümleri ile medeniyeti
karıştırmaya çalışırlar.
2-Hemen hepsi Fransız kültürüyle yetişmişlerdir. Batı
dendiği zaman onlar için ilk akla gelen Fransa’dır.
3-Genellikle bütün Tanzimat edebiyatı sanatçıları
Fransızcayı mektep medrese görmeden öğrenmişlerdir. Bu yönleriyle onlar
didaktik sanatçılardır.
4-Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi yüksek makam
(paşa, vali vb.) sahibi devlet memurlarıdır. İç ve dış siyaseti çok iyi
bilirler.
5-Sanattan çok ülkü ve fikir peşinde koşmuşlardır. Her
türlü haksızlığa ve zulme karşı savaş açmışlardır
6-Toplumumuzda o güne kadar kullanılmayan bir takım
kavramları (hak adalet, meşrutiyet, eşitlik, reisicumhur) kullanmaya
başlamışlardır.
7-Divan edebiyatıyla yetiştikleri
için divan edebiyatının iyi ve kötü yanlarını çok iyi bilirler; Divan
edebiyatına sırt çevirirken sırtlarını halka dayarlar ve güçlerini halktan
alırlar.
8-Batıdan aldıkları türlerin sadece bir tanesiyle uğraşmakla
yetinmezler hemen hemen bütün türlerde eser verirler.
9-Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi çok yönlü
kişilerdir. Edebiyatçı, devlet memuru, siyasetçi ve mücadele adamıdırlar.
Tanzimat Edebiyatının Amacı
1-Eski edebiyatı yıkmak yerine sosyal hayatla geniş
ölçüde ilgili yeni ve inkılapçı bir edebiyat getirmek.
2-Halka halk diliyle hitap ederek yeni edebiyatı ve
yeni fikirleri çok büyük sosyal ve
siyasi buhran içerisinde bulunan millete
geniş ölçüde tanıtmak.
3- Millet,vatan,hürriyet,eşitlik,adalet,fikir,meşrutiyet
rejimi gibi kavramları tanıtarak bunları yeniden kurmak.
Tanzimat Edebiyatının Dönemleri
Tanzimat Dönemi verilen eserlerin, eser veren sanatçıların
anlayışları göz önünde bulundurularak ikiye ayrılır:
v Birinci
Tanzimat Dönemi
v İkinci
Tanzimat Dönemi
Birinci Dönem Özelikleri
1-Bu dönem sanatçıları ‘Sanat toplum için’ görüşünü
benimsemişlerdir.
2-Dilde sadeleşme amaçlanmış ama uygulanmamıştır.
3-Fransız yazarlardan etkilenmişlerdir
4-Romantizm akımından etkilenmişler bu nedenle eserlerdeki
kişiler hastalıklı ve veremli kişilerdir.
5-Şiirde estetik güzellik yerine işlenen konu ön plana
çıkmıştır. Yani içerik ön plandadır.
6-Bu dönemde yazılan romanlar roman tekniği açısından
zayıftırlar. Romanda yer yer konu kesilip okura ansiklopedik bilgi verilir.
7-Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
8-Batı edebiyatından yeni türler edebiyatımıza sokulmuş
ayrıca bizim edebiyatımızdaki türlerde yenileştirilmiştir.
9-Şiirde eski şekiller kullanılmış yeni konular işlenmiştir.
10-Bu dönem sanatçılarının çoğunluğu devlet adamıdır.
11-Hece ölçüsünü ve halk edebiyatını savunmuşlar ama
uygulayamamışlardır.
12-Divan edebiyatına şiddetle karşı çıkmışlar fakat ondan
kopamamışlardır.
13-Tanzimat edebiyatında her alanda ikilik görülür:
sade dil savunulur, ağır dil kullanılır. Hece ölçüsü
savunulur, aruz ölçüsü kullanılır. Divan edebiyatı kötülenir, o tarzda eserler
verilir vb…
14-Bu dönemin sanatçıları; Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Mithat
Efendi, Ahmet Vefik Paşa’dır.
NAMIK KEMAL (1840-1888) (ROMANTİK)
Edebiyatımızda
“vatan şairi” olarak bilinir.Eserlerinde çoğunlukla toplumsal konuları
işlemiştir.(vatan,millet,hürriyet vb.) Sanat toplum için görüşüne bağlı
kalmıştır.Edebiyatımızda ilk edebi romanı İntibah ve ilk tarihi roman Cezmi
’yi yazmıştır.
Namık Kemal yeni
edebiyatı savunmakla birlikte şiirde şekil bakımından yenici olmayan bir
şairdir.Divan edebiyatı nazım şekilleri ve aruz ölçüsünü kullanmıştır.Konu
olarak yenilikçidir.
Namık Kemalin bütün
edebi türlerde eseri vardır.Tiyatro alanında altı eser vermiştir.Bunlar;Vatan
Yahut Silistre,Gülnihal,Akif Bey,Zavallı Çocuk,Kara Bela,Celaleddin
Harzemşah’dır. Celaleddin Harzemşah on beş perdelik bir oyun olup oynanmak için
değil okunmak için yazılmıştır.
Namık Kemal eski edebiyat ve yeni edebiyat konularında görüş ayrılığına düştüğü Ziya
Paşa’nın Harabat’ını tenkit etmek için Tahrib-i Harabat’ı ve Takib-i Harabat’ı
yazmıştır.
Tarih konusunda
yazmış oldukları ise Kanije Muhasarası, Evrak-ı Perişan, Devr-i İstila,
Renan Müdafaanamesi
İslamiyet'i savunan bir eserdir.
İNTİBAH: Bu eserde Ali Bey adındaki bir kişinin Mahpeyker
adındaki bir kadına aşık olması anlatılmaktadır.
CEZMİ: Bu eserinde İslam birliği düşüncesi vardır.
ZİYA PAŞA(1825-1880)
Doğu
kültürüyle yetişmiş daha sonraki dönemlerde batıya yönelmiştir. Yenilikçi
fikirleri vardır.Ama bu fikirler eserlerinde görülmez.Eski ile yeniye gidip
gelen bir yazardır bu nedenle Namık Kemal’le arası açılmıştır Önceki
dönemlerinde Divan şiirini Türk şiiri olarak kabul etmez fakat daha sonra
yayınlamış olduğu Harabat adlı eserinde ise bunun tersini söyler. Arapça ve Farsça kelimelerle örülü bir dili
vardır. Şiirleri divan üslubundadır hece ölçüsüyle bir türküsü vardır.
Gazeller
,kasideler yazmıştır. Edebiyatımızın en önemli Terci-i Bent ve Terkib-i Bent
şairidir.
** **Edebiyatımızda ilk edebiyat tarihi sayılan Harabat
adlı antolojiyi yazmıştır.Bu eserde divan edebiyatını övmüştür.
Zafername adlı üç bölümlük manzum eserinde Sadrazam Ali Paşa’nın tutum ve davranışlarını
över görünürken üstü örtülü bir şekilde onu yermiştir.
Ziya Paşa’nın
şiirleri ölümünden sonra Eş’ar-ı Ziya ve Külliyat-ı Ziya Paşa adlı
kitaplarda toplanmıştır.
*** Şiir
ve İnşa adlı eserini Divan edebiyatını yermek amacıyla yazmıştır .Defter-i
Amal adlı eserinde çocukluk anıların anlatmıştır. Ayrıca Emile (jj. ROUSSAUE) çevirisiyle Rüya
adlı röportaj eseri vardır.
ŞİNASİ (1826-1871) (KLASİK)
Tanzimat edebiyatında yeniliğin öncüsü olmuş bir yazarımızdır. Dilde sadeleşmeye öncülük etmiştir.
Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gazetelerini
çıkarmıştır.İlk makaleyi(Tercüman-ı Ahval Mükaddimesi)ilk piyesi(Şair
Evlenmesi) yaz mıştır.**Noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır.1845-1860
yılları arasında Fransa’da bulunmuş ve Fransız edebiyatını ve yazarlarını iyice
tanımış ve yazarlardan etkilenmiştir. Lamartine ve Lafontaine’den çeviriler
yapmıştır.
Didaktik
eserlerini,tartışmalarını ve eleştirilerini
1862 yalnız başına çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlamıştır.
Müntehabat-ı Eş’ar adlı eserini
daha önce yazmış olduğu şiirlerin den seçerek yapmıştır.Osmanlı atasözlerini
toplayarak Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı kitap yazmıştır.Tasviri Efkar
gazetesinde yazdıklarını Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar adlı kitapta toplamıştır.
AHMET VEFİK PAŞA(1844-1912)
Devlet adamıdır, çeşitli yerlerde yöneticilik yapmıştır.
Tiyatro alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Molliere’nin hemen hemen bütün
eserlerini tercüme etmiştir.(17-18 eser)
Bursa valiliği sırasında kendi adıyla anılan bir tiyatro
binası inşa ettirmiş, ve eserlerinin burada oynanmasını sağlamış halka
tiyatro sevgisini aşılamıştır.
Lehçe-i Osmani
adlı sözlüğü yayınlamış, Hikmet-i Tarih ve Fezleke-i Tarih-i Osmani adlı
tarihle ilgili eserler yazmıştır.
Milliyetçilik ve
Türkçülük fikirlerinin önde gelen savunucularındandır.
Atalar Sözü adlı
eserinde atasözlerini derlemiştir.
Ahmet Vefik Paşa
taklitçilikten uzak doğu batı sentezi ürünlerin ilk örneklerini vermiştir. Kullandığı
dil onun anlatımına güzellik katmıştır.
ŞEMSETTİN SAMİ(1860-1936)
Türk edebiyatında ilk roman olan Taaşşuk-ı Talat ü Fıtnat adlı eseri yazmıştır.Bu eserde cariyelik ve kölelik konularını işlemiştir.
Şemsettin Sami
edebiyat çalışmalarının yanında dille de uğraşmış devrin en büyük dil
alimidir.Yazmış olduğu Kamus-ı Türki Türkçe bir sözlüktür.Sefiller
ve Robinson Crosue isimli eserleri tercüme etmiştir. Seydi Yahya,Besa yahut
Ahde vefa,ve Gave adlı piyesleri vardır.
Ayrıca Orhun
Abidelerini ve Kutadgu Bilig’i Türkçeye çevirmiştir.
AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)
Sanat toplum için anlayışına bağlı kalmış,bu nedenle Servet-i Fünun- cuları tenkit eder ve onlar hakkında DEKADANLAR adlı makalesini yazar.
Ahmet Mithat
Efendi ansiklopedik bir yazardır.Her konuda her türlü yazılar yazar.Eserlerinde
okuyucularını bilgilendirmeye çalışır.Eserlerin de sade bir dil
kullanmıştır.Halka okuma zevkini aşılamaya çalışır.Çok yazmasından dolayı yazı
makinası diye adlandırılır.Amacı
ebedilik değil halkı aydınlatmaktır.Yer yer romanların akışını keser ve uzun bilgiler verir. Romanları teknik
açıdan zayıftır.
Onun 36 roman yaklaşık 200 eseri vardır.
Eserleri
Ahmet Mithat
Efendi, Tercüman-ı Hakikat, Bedir, Devir gibi birçok gazete çıkarmıştır.
Küçük
hikayelerden oluşan Letaif-i Rivayat adlı eseri 28 hikaye- den ve 25
ciltten oluşur ve ilk hikaye kitabıdır.
Avrupa’da
Bir Cevelan gezi yazılarından oluşur.
Romanları: Hasan Mellah.Hüseyin Fellah, Felatun Beyle
Rakım Efendi Yeniçeriler, Henüz On Yedi Yaşında, Diplomalı Kız, Kıssadan Hisse
Not: Halkı aydınlatmaya çalıştığı için Hece-i Evvel (ilk öğretmen) olarak
bilinir.
II.Dönem Tanzimat Edebiyatı (1878-1896)
Özellikleri:
1-Sanat sanat içindir görüşü benimsenmiştir.
2-Bu dönem sanatçıları toplum sorunlarından ve
siyasetten uzak kalmış sadece edebiyatla uğraşmışlardır.
3-Bu dönem eserlerin dili ağırdır. Şairler divan edebiyatına
karşı batı edebiyatını savunmuşlardır.
4-Batı edebiyatının örneklerini başarıyla uygulamışlardır.
5-Roman ve hikayelerde
realizm, şiirde ise romantizm akımının etkisi görülür. Kölelik cariyelik
bu dönem romanlarında da işlenir.
6-Şiirin konusu genişletilmiş ve hayattaki her güzel şeyin
şiirin konusu olabileceği görüşü esas alınmıştır. Ölüm, yokluk,hiçlik gibi
soyut kavramlar bu dönem şiirlerinin konusu olmuştur.
7-Eserlerin dili gayet ağırdır. Bu özelliklerinden dolayı
Servetifünun
Edebiyatının hazırlayıcısı olmuşlardır.
Bu dönemin başlıca yazar ve şairleri: Abdülhak Hamit
Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım, Sami Paşazade Sezai’dir.
*****Muallim Naci her ne kadar bu dönemde yaşasa da
yenicilere karşı divan edebiyatını savunduğu için dışarıda kalır.
İkinci Dönem Tanzimat Edebiyatı Yazarları
Recaizade Mahmut EKREM
(1847-1914)II.dönem sanatçılardan olup genç yazar ve şairlerin örnek
aldığı bir kişidir.Sanatçı roman,şiir,hikaye,eleştiri ve roman gibi çeşitli, türlerde eser
vermiştir.Şiirlerinde romantizmin etkisi görülür.İçli duygulu şiirler
yazmıştır.Bu tarz şiir yazmasında oğlu Nejat’ın ölmesi de etkili olmuştur.
Her şeyin
şiire konu olabileceğini düşünür hatta kitap arasında kurutulmuş bir çiçek onun
için şiirin konusu olabilir.Avrupai Türk edebiyatını savunur bu nedenle Muallim
Naci mücadele etmiştir. Kayiye nin kulak
için olduğu görüşünü savunur..
Genellikle
aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Eserleri:
Araba Sevdası:Yanlış batılılaşmayı konu alır.Ayrıca
bu eser romantizmden realizme geçiş örneğidir.
Şiir Kitapları:Yadigar-ı Şebap,Name-i Seher,Pejmurde
Tiyatroları:
Afife Anjelik,Çok Bilen Çok Yanılır,
Talim-i Edebiyat:Edebiyat bilgilerini içeren bir kitaptır.
Takdir-i
Elhan:Eleştiri türünde yazıları vardır.
****Şiir kitabı olan Zemzeme üç ciltten
oluşur.Muallim Naci bu kitabın üzerine Demdeme adlı eleştiri türünde
eserini yazmıştır.
****Edebiyatımızda eleştiri türünün yerleşmesinde önemli bir
isimdir.
Abdülhak Hamit TARHAN
(1851-1937)Şiirdeki batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür.Şairi
azam olarak tanınır.Dili süslü ve sanatlıdır.Vezin ve kafiye kaygısı taşımayan
savruk bir şairidir.Genellikle şiir ve tiyatro türünde eserler vermiştir.
Tiyatroları sahne tekniğine uygun olmayıp okunmak için yazılmış eserlerdir.
Yazar romantizm
akımına uygun eser vermiştir.Eserlerinde zıt kavramlar sıklıkla yer alır.Onun
şiirlerinde ölüm,insanlık gibi soyut kavramlar geniş yer tutar.
Manzum
eserlerinde hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır.
***Edebiyatımıza kır
ve köy hayatını sokmuştur. (SAHRA)
*** Edebiyatımıza
ölüm temasını sokan şairdir. (MAKBER-şiir)
Eserleri:
Şiir Kitapları:Sahra,Makber,Halce,Ölü,Bunlar
Odur,Beladan Bir Ses,Belde,Garam
Tiyatro Kitapları:
Tarık,Fitnen, Eşber,İlhan,Hakan, Liberte, Nestelen Sardanapal(Sardanapal ilk manzum piyesidir)
Not: Edebiyatımızda tezatlar şairidir.
Samipaşazade SEZAİ (1860-1936)
Batı
tarzında yazmış olduğu hikayeleri ile tanınır.Roman ve hikayelerinde çevreyi
tanıtır.Kişilerin ruh tasvirlerini yapmak suretiyle gözleme önem verdiğini
gösterir.Konuşma bölümlerinde dil oldukça sade ve doğaldır.
Sergüzeşt adlı romanıyla tanınmaktadır.Esir
ticaretinin sosyal hayattaki yeri realist bir biçimde anlatılmıştır.Eserde
Dilber(cariye) isimli bir kızın esir edilmesi ,çileli hayat macerası, ve Nil
nehrine atlayarak intihar etmesi
anlatılır.
***Yeğeni İclal’in
ölümü üzerine İclal adlı mersiyesini yazar ve bu mersiye düz yazı
şeklindedir.
***Şir isimli
bir tiyatro eseri vardır.
***Küçük Şeyler’se Alphonse Dudet etkisiyle
yazdığı,edebiyatımızın ilk gerçekçi küçük hikayelerini
toplamıştır.Edebiyatımıza kısa hikaye türünü sokan kişidir.
***Rumuz-ul Edep
adlı eserinde makale,sohbet ve bazı hikayelerini toplamıştır.
Nabizade NAZIM (1862-1893)
Roman ve hikayeleri ile tanınır.Realizm ve Natüralizm
akımlarının etkisinde kalmıştır.En önemli eserleri Zehra ve Karabibik’tir.
Karabibik:
Edebiyatımızda ilk köy romanı olarak tanınır.Olay Antalya’nın bir
köyünde geçer.Karabibik,roman kahramanının köydeki lakabıdır.Yazar eserde
kahramanların yetiştikleri çevrenin dili
ile konuşturmuştur.Eserde pek çok
sözcük mahalli kullanım ile karşımıza çıkar.
Zehra:
Zehra adlı eserinde olay kıskançlık teması üzerine kurulmuş -tur.Zehra roman
kahramanının ismidir.Yazar bu romanda geniş psikolojik tahlillere yer
vermiştir.Eserde İstanbul’dan kesitlerle aile içinde,insanlar arasındaki
tartışmaları ortaya koyar.
Yadigarlarım, Sevda,Bir Hatıra, Haspa adlı eserleri hikaye türünde
yazılmış eserlerdir.
Muallim NACİ (1850-1893)
Eski yeni tartışmasında eski edebiyat yanlılarının lideri
durumunda dır.Batı edebiyatını tanımış olmasına rağmen divan edebiyatından
kopamamıştır.Yeni edebiyatı savunan Recaizade Mahmut ile anlaşamaz. Bu tartışma
hayli uzun sürmüştür.Muallim Naci,Malumat;Recaizade de Servet-i Fünun adlı
dergide görüşlerini açıklamışlardır.Bu tartışmanın neticesinde Recaizade’nin
etrafında Servet-i Fünuncular toplanmıştır ve Servet-i Fünun edebiyatını
oluşturmuşlardır.
Islahat-ı Edebiye:
edebi bilgiler verdiği kitaptır.Recaizade’nin Zemzeme’lerine karşılık
Demdeme’yi yazmıştır.
Eski edebiyatı
savunmasına rağmen oldukça sade bir dili vardır. Tanzimatta en sade ve en
kusursuz nesir onundur. Dili başarıyla kullanır.
Eserleri
Şiir Kitapları:Şerare,Ateşpare,Sümbüle,Füruzan
Sözlük :
Lügat- Naci
Eleştir
:Muallim,Yazmış Bulundum,Demdeme
Hatıra :
Ömer’in Çocukluğu
Tiyatro : Heder
0 Yorumlar
Yorumlarınızı bekliyorum.