Şiir ve Zihniyet Slaytı

Şiir ve zihniyet slaytı Sanat sanat içindir, sanat toplum içindir anlayışları hakkında açıklama ve örnekler
Şiir ve Zihniyet konulu sunumu aşağıdan indirebilirsiniz.

Şiirde Zihniyet Nedir?

Zihniyet unsurları nelerdir? 

Bir dönemde siyasi, askeri, sosyal, askeri, ekonomik, kültürel, dini vb. hayat unsurlarının insanlarda oluşturduğu ortak algıya, düşünce yapısına ya da bakış açısına “zihniyet” denir. Her dönemde insanlar toplum, yaşayış veya sanat konusunda farklı fikirlere sahip olmuşlardır. Örneğin bir dönemde sanatçılar eserlerinde toplumsal fayda amacı taşırken farklı bir dönemde sadece sanatsal kaygı ile eser yazmıştır. Dönemler ve sanatçılar arasındaki bu anlayış farkına edebiyatta zihniyet denilmektedir.
Bir şiir incelenirken zihniyeti belirlemek için şiirle ilgili şu sorulara cevap aranır:
-      Şiirde hakim olan duygu nedir?
-      Şairin bu şiiri yazmaktaki amacı ne olabilir?
-      Bu şiirde bahsedilenlerle şiirin yazıldığı dönem arasındaki bağlantı nedir?
Her şair yaşadığı dönemden bu dönemin zihniyetinden etkilenir. Örneğin İslamiyet’in kabul edilip yaygınlaştığı dönemde yaşayıp eser veren sanatçılar dönemin zihniyeti olan tasavvuf düşüncesinden etkilenmiş ve bu doğrultuda, bu zihniyette şiirler yazmışlardır.
Örnek:
Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir
Yunus Emre
Şairin bu şiirde döneminde hakim olan tasavvuf anlayışından etkilendiği görülür. Şiirdeki zihniyet tasavvuftur.
Yine siyasi, askeri ve ekonomik unsurların oluşturduğu kurtuluş mücadelesi yıllarındaki milli – ulusal edebiyat anlayışı bir zihniyettir. Bu dönemde yazılmış şiirlerde ulusal heyecanı artıran, milli birlik ve beraberliği vurgulayan şiirler ortak bir zihniyetin ürünüdür.
Edebiyatımızda belli dönemlerdeki zihniyet farklılıkları çok belirgindir. Belli başlı zihniyet dönemleri şunlardır:

Zihniyet Dönemleri:

Karahanlı Dönemi:Bu dönemde yazılan şiirlerde İslami kural ve kaidelere alışma, İslami yaşayış tarzını halka benimsetme, İslamiyeti topluma tanıtma düşüncesi hakimdir.
Eski Anadolu dönemi:Bu dönemde tasavvuf konusunda, dini konuda, kahramanlık konularında sade bir dille şiirler yazılmıştır. Döneme hakim olan zihniyet birlik, beraberlik ve tasavvuftur.
Eski Türk Edebiyatı:Bu dönemde yazılan şiirlerde şairler toplumsal meseleleri bir tarafa bırakmış sadece sanat kaygısı gütmüşlerdir.
Sebki Hindi Hareketi:Divan geleneğinde alışılmış ifade kalıplarını yıkıp şiire yeni bir söyleyiş kazandırmak düşüncesi bir dönem şairlerce savunulmuştur.
Lale Devri:Bu dönem şiirlerinde eğlence ve zevk düşüncesi hakimdir.
Tanzimat Dönemi (Yenileşme):Bu dönem şiirlerinde şairler topluma faydalı olmayı, toplumu aydınlatmayı hedeflemişlerdir.
Milli Mücadele:Bu dönem şiirlerinde ulusal konulara ağırlık verilmiştir. Dönemin zihniyeti kendi öz kültürümüzün eserlerde konu olarak işlenip değerlendirilmesidir.
Öz Türkçe:Bir dönem şiirlerin öz Türkçe kelimelerle yazılması gerektiği düşüncesi hakim olmuştur.
Cumhuriyet ve İnkılaplar: Bu dönem şiirlerinde şairler Atatürk ilke ve inkılaplarından bahsetmişlerdir. Cumhuriyetin kazanımları şairlerce şiirlerde övülmüştür.
Farklı dönemlerde şiirler şiirlerini yazarken döneminde var olan anlayıştan yani zihniyetten etkilenmişlerdir.

Şiirde Temel Zihniyet

Edebiyatta eserlerde iki temel zihniyet bulunur:
a-  Sanat sanat içindir.
b-  Sanat toplum içindir.

Sanat sanat içindir:Bu anlayış, zihniyet ile yazılan şiirler sanat ve estetik güzellik amacı güder. Doğa güzellikleri, sevgi, aşk, hüzün vb. gibi temaların işlendiği şiirlerde bu anlayış hakimdir.

Örnek:
Karanfil
Yarin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil,
Ruhum acısından bunu bildi.
Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer
Kızgın kokusundan kelebekler,
Gönlüm ona pervane kesildi.
Katre: damla
Ahmet Haşim

Sanat toplum içindir:Bu zihniyet ile yazılan şiirlerde şair topluma faydalı olmayı, okuru türlü yönlerden aydınlatmayı hedefler. Toplumsal gelişme, aydınlanma, yanlış Batılılaşma, yanlış gelenekler, töre, savaş vb. temalarda yazılan şiirlerde bu anlayış hakimdir.

Örnek:
Küfe
Hasan'la karşılaşırken bu sahne oldu hazin;
Evet, bu yavruların hepsi, pür südud-i şebab,
Eder dururdu birer aşiyan-ı nura şitab.
Birazdan oynıyacak hepsi bunların, ne iyi!
Fakat Hasan, babasından kalan o pis küfeyi,
-Ki ezmek istedi görmekle reh-güzarında-
İlel'ebed çekecek dûş-i ıztırarında!
O, yük değil, kaderin bir cezası ma'sûma...
Yazık, günahı nedir, bilmeyen şu mahkuma!
Mehmet Akif Ersoy

Şiir ve Zihniyet Slaytı İndir

İNDİR: Şiir ve Zihniyet  

Yorum Gönder

0 Yorumlar