Cümlede Anlam konusunun alt başlıklarından biri de Anlatımına Göre Cümlelerdir. Anlatımına Göre Cümleler konu anlatımında öznel-nesnel cümle, doğrudan-dolaylı anlatım, içerik-üslup, tanım cümlesi ve karşılaştırma cümlesi başlıklarını bulabilirsiniz. Konu anlatımı bol örnekler, test soruları ve bir de etkinlikle zenginleştirilmiştir.
Kolay gelsin.
Anlatımına Göre Cümleler
1.
Öznel Anlatım
2.
Nesnel Anlatım
3.
Doğrudan Anlatım
4.
Dolaylı Anlatım
5.
İçerik (Konu-Muhteva)
6.
Üslup (Biçem)
7.
Tanım Cümlesi
8.
Karşılaştırma Cümlesi
1.Öznel Anlatım
Doğruluğu
ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişen, kişisel duygu ve düşüncelere yer verilen,
farklı yorumlara açık olan ve kanıtlanamayan yargılardır. Öznel anlatımlı
cümleler "bence", "bana göre" anlamı taşır.
ÖRN:
· Vizyonda fırtınalar koparan
Ayla filmi, Türk sinemasının şaheserlerinden biri oldu.
· Yaşar Kemal'in İnce Memed romanında hiçbir sıradanlık bulamazsınız.
· Yazarın çocukluk anılarını
anlattığı bu kitap, ilgi çekici bir niteliğe sahiptir.
· Dev çınar ağacının
gölgesindeki kahve bu evlerle birlikte meydanı süslüyor.
2. Nesnel Anlatım
Doğruluğu
ve yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen,
kanıtlanabilen yargılardır.
ÖRN: Gerçek bir olaydan esinlenen ve 2017 yapımı
olan Ayla filmi, Kore Savaşı'nda görev alan bir Türk askerinin yaşadıklarını
anlatır.
· Yaşar Kemal, İnce Memed
romanında Çukurova'daki toprak sorunlarını işlemiştir.
· Yahya Kemal “Ok” dışındaki
bütün şiirlerini aruzla yazmıştır.
NOT: Genelde nesnel
ifadelerin olduğu bir cümlede en küçük bir öznel ifade bütün cümleyi öznel
ifadeye çevirir.
•
Ferhat ile Şirin adlı bu müzikal oyun ilk defa 20 Mayıs 1981’de Ankara
Devlet Opera ve Balesinde bin sanatsever önünde başarıyla sahnelendi.
SORU-1: Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik
açısından diğerlerinden farklıdır?
A)
Sanatın kimin için yapılması gerektiği sanatçılar ve sanat eleştirmenleri arasında
tartışma konusudur.
B)
Fildişi kule edebiyatı yapan, halka dayanmayan ve halkın sorunlarıyla
ilgilenmeyen sanat yapıtının bir değeri yoktur.
C)
Sanatın estetik boyutu, sanatın yararlı olmak boyutunu yok ediyorsa orada sanat
eseri de yok olur.
D)
Gelenek bağı taşımayan sanat yapıtının kalıcılığı yakalaması zordur.
E)
Bir yazının ya da şiirin sanat katına çıkmasını sağlayan şey imgeli ve
çağrışımlı bir dile sahip olmasıdır.
3. Doğrudan Anlatım
Başkasına
ait görüş ve düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratmadan, söyleyenin ağzından
çıktığı biçimde üçüncü bir kişiye aktarmaktır. Aktarım cümlesi, ya tırnak içine
alınır ya da sözün bittiği yere virgül konur.
ÖRN:
• Takımın kaptanı "Önümüzdeki haftalarda tekrar zirveye çıkacağız."
dedi.
•
Bozkırın Tezenesi konserinde "Saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir
miyim?" dedi.
•
Sait Faik Abasıyanık bir yazısında her şey bir insanı sevmekle başlar,
diyor.
4. Dolaylı Anlatım
Başkasına
ait bir sözü, aktarıcının kendi söyleyişine göre değiştirerek üçüncü bir kişiye
aktarmasıdır. Yargı, çoğunlukla "-dığını söyledi, belirtti, açıkladı"
gibi ifadelerle tamamlanır.
ÖRN: Eleştirmen, Ahmet Haşim'in şiirlerinde
imgesel bir anlatım olduğunu söylüyor.
•
Köşe yazısında, Nobel Ödülü kazanan Orhan Pamuk'u arayıp kutladığını
belirtiyor.
•
Yetkililer, tren kazasında yirmi kişinin yaralandığını bildirdi.
SORU-2: Aşağıdaki cümlelerden hangisi
dolaylı anlatıma örnek olabilir?
A)
Katılımcılara, "Ne tür kitaplar okuyorsunuz?" diye sorduk.
B)
Öğretmen: "Yarın, herkes erken gelsin." dedi.
C) Ahmet Haşim, şiirin sözden ziyade musikiye yakın olduğunu belirtmiştir.
D)
İşten çıkınca bir yerde oturacağız, istersen sen de gel.
E)
Şiir okumak ruhu aydınlatır, derdi bize sürekli.
5.İçerik (Konu-Muhteva)
Bir yapıtta üzerinde durulan duygu ve düşüncelerin bütünüdür. "Ne
anlatılmış? Neyden söz edilmiş?" sorularının cevabıdır.
ÖRN: Kelebeğin Rüyası filminde genç yaşta ölen iki şairin yaşamıyla birlikte Behçet Necatigil'in bazı yönlerini de bulabilirsiniz.
•
Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirlerinde karşınıza en çok çıkan tema
"yalnızlık ve ölüm" dür.
•
Dünyada ve Türkiye’de başlangıcından bugüne kadar tiyatro tarihinde
önemini koruyan beş yüze yakın kişiyle ilgili bilgiler veriliyor bu antolojide.
•
Öykülerimde yeri geldikçe toplumsal konulara değinmekten kaçınmam.
•
Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
6. Üslup (Biçem)
Sanatçının duygu ve düşüncelerini anlatırken tercih ettiği anlatım tarzıdır.
Anlatımın yalın, süslü, açık, duru, akıcı, doğal oluşudur. Yazar, "Nasıl anlatıyor?" sorusunun cevabını içerir.
ÖRN: • Sabahattin Ali, romanlarında kahramanlarının öyküsünü akıcı bir dille anlatmıştır.
•
Yazarın soyut anlatımı ve uzun cümle merakı yapıtını tozlu ratlara
mahkum etmiştir.
•
Kullandığı imgeler ve söz oyunlarına dayalı dili, şiiri tekdüzelikten
kurtarmıştır.
•
Anlatımında günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca yararlanarak
kısa ve yoğun cümleler kurmaya özen gösteriyor.
•
Yazar neyi anlatacağını değil nasıl anlatacağını bilen kişidir.
•
Bir yazar bir şeyi söylemeyi seçtiği için değil onu belli bir biçimde
söylemeyi seçtiği için yazardır.
•
Doğup büyüdüğü Trakya yöresinin yerel sözcüklerini de özgün bir biçimde
kullanır ama bunu yaparken yadırgatıcı olmaktan kaçınır, hiçbir zaman yapaylığa
düşmez.
ETKİNLİK: Aşağıdaki cümlelerin
içerik-üslup cümlesi olduğunu belirleyin.
- ( ) İlk şiirlerinde halk edebiyatının söyleyiş özelliklerinden yararlanmış.
- ( ) Yazar toplumun özellikle kötü yanlarını ele alıp yermiş.
- ( )Bu öykülerde şiirsel bir anlatım ve zengin bir sözcük dokusu var.
- ( )Doğup büyüdüğü Trakya Yöresi'nin yerel sözcüklerini özgün biçimleriyle kullanıyor.
- ( )Öykülerimde, toplumsal sorunlara çözümler önermeye çalıştım.
- ( )Romanlarında köylülerin doğa ve çevre ile olan ilişkilerini yansıtıyor.
- ( )Yazar, belirli bir durumu somut ve nesnel bir biçimde yansıtmış.
- ( )Şair kimi şiirlerinde mecazlardan yararlanmış.
- ( )Çocuklar için yazılan öykülerinde onların diliyle konuşmuş.
- ( )Kan davası yüzünden köylerini terk eden bir aile anlatılmış.
- ( )Üç arkadaşın geçim derdi yüzünden Anadolu'ya gelip yerleşmeleri dile getirilmiş.
SORU-3: (I) Uzun süredir öykülerini
dergilerde izlediğimiz Esra Demirci’nin ilk öykü kitabı “Kıyı” Hece Yayınları
arasından çıktı. (II) Esra Demirci, öykülerinde incelikli insanların kırılgan
dünyasına eğilirken hayatı anlamlandırma çabaları, yalnızlık ve acı üzerinde
yoğunlaşıyor. (III) İnsanlar arasındaki iletişimsizliği, yabancılaşmayı öne çıkarıp
bu kopuşun perde arkasını tartışıyor. (IV) Acı ve dokunaklı hayat hikâyelerini
ironinin gücünden yararlanarak hafifletip yumuşatıyor. (V) Seçilmiş, yerli yerine
konmuş sözcüklerin yalın ama basit olmayan birlikteliğinden besleniyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde üslupla ilgili saptamalar yapılmıştır?
A)Yalnız II B) Yalnız V C) I ve II D) II ve IV E) IV ve V
7.Tanım Cümlesi
Bir varlığın,
bir nesnenin ya da kavramın kendine özgü, ayırıcı özelliklerinin
açıklanmasıdır. "…. nedir? sorusunun yanıtıdır.
ÖRN: Değerler eğitimi, kendi kültürümüzü, inancımızı öğrenip davranışa aktarmaktır.
· Edebî metin, duygu ve
düşüncelerin estetik bir yapı içinde söylenmesi ve yazılması ile oluşan
edebiyat ürünlerine denir.
· Edebiyat türlerinden biriyle
kaleme alınmış, sanat değeri taşıyan eserlerin her birine edebiyat eseri denir.
· Deneme; yazarın,
düşüncelerini kendisiyle sohbet ediyormuş gibi anlattığı, çok etkileyici yazı
türüdür. (öznel tanım cümlesi)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır. (Tanım cümlesi değil.)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanan şiirdir. (Tanım cümlesidir.)
SORU-4: (I) Birbirleriyle taban tabana zıt iki hakikatin bir arada yaşandığı durumlar vardır. (II) İstatistiklere göre her yıl yükselen bir tutkuyla gençlerimiz kitap okuyor, yine istatistiklere göre memleket insanı, özellikle gençlerimiz, okuduğunu anlamaktan ve yorumlamaktan aciz. (III) İşte birbirleriyle böylesine zıt iki gerçeğin aynı anda, aynı kişilerde bulunmasıdır çifte hakikat yani “düalite”. (IV) Bu düalitenin teolojik (dinî) gerçeklikle felsefi gerçekliğin farklılığı ile bir ilgisi bulunmamaktadır. (V) George Orwell’in 1984 romanındaki “çifte düşünce” ile bu düaliteyi biraz olsun anlamlandırabiliriz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tanımlama
yapılmıştır?
A)
I B) II C) III D) IV E) V
8. Karşılaştırma Cümlesi
Birden
çok varlığın ya da kavramın benzer veya farklılıklarından yararlanarak yapılan kıyaslamadır.
Bu tip cümlelerde "daha, kadar, en..." gibi sözcüklere yer verilir.
Karşılaştırma en çok
sorulan kavramlar arasında yer alır. Ayrıca paragraflarda bir düşünceyi geliştirme
yolu olarak da sorulur.
ÖRN: Kıraç, bir zamanlar söylediği şarkılardan çok yaptığı dizi müzikleriyle biliniyordu.
· Beş Hececiler, milli konulara
yönelirken Yedi Meşaleciler bireyselliğe önem verdiler.
· İki satırlık bir konuşma bir
karakteri on sayfalık betimlemeden daha iyi çizebilir.
· Sınavda en yüksek puanı Yeliz
almıştı.
· Genç şairler şiiri öğrenme,
yaşlı şairler ise öğretme çabasındadır.
· Kılıçtan keskin bir dili
vardı.
· Ne yaptığımız, nasıl
yaptığımız üzerinde; yazarken az, yazdıktan sonra daha çok düşünürüz.
· Öykü, romana göre daha özlü
bir anlatıma sahiptir.
· Önceki romanlarında olaylar
geçmiş dönemlerde cereyan ediyordu oysa bu romanında olaylar günümüzde meydana
geliyor.
SORU-5: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma
yoktur?
A)
Bir öğretmeni, öğrenmek isteyen öğrenciler daha az yorar; bu öğrenciler,
öğretmene çalışma enerjisi verir.
B)
Bir insanın kişiliğini, en fazla severek okuduğu kitaplar oluşturur.
C)
Yalnızlık ve yaşlılık, taşıdıkça ağırlaşan ve yorgunluk veren bir yük kadar ağır
gelir insana.
D)
Bazı yazarlar, kafasında gezinenlerin hıncını okuyucudan çıkarırken bazıları
bunu sadece kendine yöneltir.
E)
“Felaketzedeler Evi” unutulmaya yüz tutmuş bir yazarı, okurla buluşturan
otobiyografik bir roman olması bakımından önemli.
CEVAPLAR:
1-A
2-C
3-E
4-C
5-E
ETKİNLİK CEVAPLARI
1-ÜSLUP
2-İÇERİK
3-ÜSLUP
4-ÜSLUP
5-İÇERİK
6-İÇERİK
7-ÜSLUP
8-ÜSLUP
9-ÜSLUP
10-İÇERİK
11-İÇERİK
0 Yorumlar
Yorumlarınızı bekliyorum.